UNESCO Türkiye Millî Komisyonu
UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

Duyuru

Somut Olmayan Kültürel Miras: Bilginin İnşasında Yeni Bir Modele Doğru

25.2.2021

 

22 Aralık 2020 – Montevideo, Uruguay

 

Yüksek eğitimin toplumlarla iki yönlü diyaloglar kurmak konusunda karşılaştığı güçlükleri tartışmayı hedefleyen “Somut Olmayan Kültürel Miras ve Yüksek Eğitim Kurumları: COVID-19 Sonrası Gelişim Ajandasında Stratejik Bir İşbirliği” isimli bir çevrimiçi seminer, 18 Aralık 2020 tarihinde gerçekleştirildi.

 

***

 

UNESCO’nun konuyla ilgili çabaları çerçevesinde somut olmayan kültürel mirasların emniyetini sağlamayı ve “Sürdürülebilir Kalkınma 2030 Hedefleri” arasındaki bağlantıyı vurgulamayı öngören 2003 Genel Konferansı vasıtasıyla, Latin Amerika ve Karayipler Somut Olmayan Kültürel Miras Akademik Ortaklığı’nın  (ReCA PCI LAC) desteğiyle, UNESCO Meksika ve UNESCO Montevideo, somut olmayan kültürel miras ve yüksek öğretim kurumları arasındaki karşılıklı ilişkiye dikkat çekmeyi amaçlayan, özellikle bölgedeki akademik ağlara odaklanmış bir çevrimiçi seminer düzenledi.

 

Latin Amerika Somut Olmayan Kültürel Mirasını Koruma Bölgesel Merkezi (CRESPIAL), UNESCO Latin Amerika ve Karayipler Yükseköğretim Uluslararası Enstitüsü (IESALC) ve İberoamerikan Genel Sekreterliği’nin (SEGIB) kurumsal desteği ve katılımıyla gerçekleştirilen söz konusu etkinliğe, Latin Amerika, Asya-Pasifik ve Afrika’dan erbapların yanı sıra konuyla ilgili kayda değer düşüncelerini paylaşmak üzere çeşitli platformlar üzerinden 1.200’den fazla birey katıldı.

 

Farklı bölgelerden katılımcılarla gerçekleştirilen ve somut olmayan kültürel miraslara (SOKÜM) adanmış ilk panel, akademik çevreler ve toplumlar ile birlikte üniversitelerin gündemi ve yerel özgüllükler arasındaki uyum seviyelerini ele aldı. Toplumların bilgi birikimi ile toplumsal hafızalarının akademik araştırmalar ve öğretim sayesinde kültürel kamu politikalarına katkıda bulunmasının önemi, konuşmacılar tarafından vurgulandı. Bununla birlikte konuşmacılar, yeni iletişim bağları ve karşılıklı etkileşim ile kültürel çeşitlilikler üzerine inşa edilmiş yeni iletişim biçimlerine ihtiyaç duyulduğunun da altını çizdi. Bu bağlamda konuşmacılar, yeni köprülerin inşasının mümkün olmasında araştırma projelerinin teşviki ile toplumlar ve yükseköğretim kurumları için birleştirici etkilere sahip olabilecek deneyimlerin paylaşılmasına önemli bir pay biçtiler.

 

“Anlatının bir parçası olan toplumlar; bilgi birikimi ve söylevlerin oluşturulmasında önemli bir yere sahipler.”

 

Prof. Jacob Mapara, Chinhoyi Teknoloji Üniversitesi, Zimbabve Cumhuriyeti

 

İkinci oturumda, ReCA PCI LAC tarafından yürütülen ve somut olmayan kültürel mirasların, hakların bütünüyle kullanımına ortam yaratan toplumsal kapsayıcılık süreçlerinde kilit unsur rolünde olduğu toplumsal uygulamaları tespit etmeyi hedefleyen "Somut Olmayan Kültürel Miras ve Toplumsal Kapsayıcılık" isimli araştırma projesinin öncül ve beklenen sonuçları sunuldu. Bu doğrultuda toplumun çok yönlü ve karmaşık sorunlarının somut olmayan kültürel miras bakış açısından ele alınmasına geçit veren bir somut olmayan kültürel miras yönetiminin güçlendirilmesini teşvik etmek ve sektörler ile kurumlar arası çalışmalara katkıda bulunmak amacıyla, Arjantin, Brezilya, Dominik Cumhuriyeti, Kolombiya, Kosta Rika, Meksika ve Uruguay’dan akademisyenler tarafından geliştirilmiş çok boyutlu analitik bir model sunulmuştur. Modelde ele alınan farklı boyutlar –sosyo-çevresel, sosyo-ekonomik, kültürel, siyasi-kurumsal, teknik iletişim ve eğitimsel–, Dr. Patricia San Martín’e göre:

 

“Somut olmayan kültürel mirasın kamu politikalarındaki önemi ile bölgenin ekonomik bağlamları hakkında farkındalık yaratmak, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin ancak çoklu bilgi birikimlerinin ortak inşası aracılığıyla sağlanmasını”

 

Dra. Patricia San Martín

 

hedeflemektedir.

 

Son panel ise kariyer topluluklarının somut olmayan kültürel miras konusundaki araştırmalarda oynadıkları rolü ele aldı. Yerli topluluklarından önde gelen öğretmen ve sözcülerin müdahaleleri, somut olmayan kültürel miras hamillerinin uzmanlıklarının manevî olarak tanındıklarını hissetmelerini sağlayan şeffaf diyaloglara yol açmak üzere, toplulukları yalnızca bilgi kaynağı olarak kabul eden modellerin üstesinden gelmeye ihtiyaç olduğuna işaret etti. Böylece, toplulukların bilginin üretilmesi, tahsisi ve kullanılmasına aktif olarak katılmalarında çift yönlü araştırmanın eksikliği vurgulandı. Irma Pineda ve Enrique Pérez López, bu yeni metodolojilerin yerli kimliklerin ve yerlilerin doğuştan sahip oldukları hakların kendileri tarafından tanınması ile birlikte, somut olmayan kültürel mirasın korunmasına kültürel güçlendirme ve gelişme süreçlerinin katkılarının önemini vurguladılar.

 

COVID-19 pandemisi, Latin Amerika bölgesinde hâlihazırda var olan eşitsizlik ve asimetrilerin etkilerini daha da görünür kıldı. Ancak bununla birlikte, kültürel süreçler ve özellikle somut olmayan kültürel miras, araştırma ve öğretim için kavranması gereken direnç ve dayanıklılık gibi süreçleri de gözler önüne koyuyor.

 

 

 https://en.unesco.org/news/intangible-cultural-heritage-towards-new-paradigm-knowledge-construction adresinde yayınlanan metinden yararlanılarak Türkçeleştirilmiştir.