UNESCO Türkiye Millî Komisyonu
UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

Duyuru

UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay'in Uluslararası Çok Taraflılıkta Kadın Günü’ne Dair Mesajı

25.1.2024

Her 25 Ocak'ta Uluslararası Çok Taraflılıkta Kadınlar Gününü kutlamaktayız.

Ancak 25 Ocak sadece takvimdeki bir tarih değildir. Sembolik ve önemli bir andır; UNESCO’nun hem toplumsal cinsiyet eşitliğine hem de etkili çok taraflı eyleme olan sarsılmaz bağlılığının bir hatırlatıcısıdır.

UNESCO'da bu taahhüt her şeyden önce sahadaki eylemlerini yansımaktadır. Bu, toplumsal cinsiyet eşitliğini iki ana stratejik önceliğinden biri haline getirmiş olan UNESCO’nun günlük çalışmalarının merkezinde yer almaktadır.

Bu nedenle, her gün yorulmak bilmeden, başta iklim değişikliğinin yansımaları olmak üzere, yüzyılımızın başlıca zorluklarının her birinin üstesinden gelinmesinde kadınların oynadığı rolü güçlendirmek için çalışmaktayız.

İklimden kaynaklanan acil durumlar herkesi aynı yoğunlukta etkilemediği için bu daha da önemlidir. Özellikle kadınlar ve kız çocukları bunlara daha fazla maruz kalmaktadır ve bu nedenle savunmasızdır. Örneğin, çevresel krizin ekonomik sonuçlarının bir sonucu olarak 2050 yılına kadar 158 milyon kadın ve kız çocuğunun yoksulluğa itilebilme olasılığı vardır.

İşte bu nedenle bu yılki Uluslararası Çok Taraflılıkta Kadın Günü, çağımızın önemli bir meselesin olan iklim bozulmasına karşı mücadelede toplumsal cinsiyet boyutunun dikkate alınması zorunluluğuna adanmıştır.

Bu alanda kaydedilmesi gereken daha çok ilerleme bulunmaktadır. Çünkü araştırmalardaki rakamlar kadınların %83'ü iklim değişikliğinin ciddi bir sorun olduğunu düşündüğü yönündedir. Ancak yine de çoğu zaman karar alma organlarından dışlanmaktadırlar. Önceliklerinden biri Konferansı daha kapsayıcı hale getirmek olan 2023'te gerçekleşen COP28'de, mevcut 133 dünya liderinden sadece 15'i kadındı. Aynı zamanda, küresel ölçekte, kadınlar ulusal parlamentolardaki sandalyelerin dörtte birinden biraz fazlasına sahiptir.

O halde, karar alma süreçlerinde bu kadar az kadın yer alıyorsa, tüm insanlığı etkileyen sorunlara etkili bir yanıt bulmayı nasıl umabiliriz?

UNESCO olarak, yenilikçi çözüm arayışlarında kadınları destekleyerek, iklim değişikliğinin sonuçlarıyla mücadelede kadınların oynadığı temel rolü teyit etmek için çalışmaktayız.

Örneğin UNESCO su bilimi alanında, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma için Okyanus Bilimleri On Yılı'nın üçüncü yılına girerken, oşinografi ve hidroloji gibi disiplinlerde her gün kadınlara eğitimler vermektedir.

Eğitim de UNESCO’nun eylemlerinde merkezi bir yer tutmaktadır. Bu nedenle kız çocukları ve kadınlar, her sınıfta çevre eğitimini teşvik etme çabalarının merkezinde yer almaktadır. Üye Devletlerin çevre konularını okul müfredatlarına daha iyi entegre etmelerine yardımcı olmak ve öğretmenleri bu konuda eğitmek amacıyla bir yıl önce başlattığımız Yeşillendirme Eğitim Ortaklığının amacı da budur.

Daha genel anlamda UNESCO, çok taraflı eylemlerde kilit rol oynayan karar alma pozisyonlarındaki kadınların sunduğu çözümleri vurgulamaya kararlıdır. Bu nedenle, 25 Ocak'ta UNESCO Genel Merkezi'nde, iklim eyleminin önünde duran toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine kolektif çözümler bulmak için cesur, vizyoner kadınları içeren küresel bir diyalog başlatılacaktır.

Böylece UNESCO, çok taraflı tartışmalar ve çözümler için küresel bir platform sunacak, çevre ve toplumsal cinsiyet konularında kıyaslama yapılabilecek bir fikir laboratuvarı olma özelliğini teyit edecektir. Daha genel olarak UNESCO, gelecekteki COP'lar ve su ve okyanus bilimleriyle ilgili uluslararası konferanslar gibi büyük uluslararası toplantılarda kabul edilen karar ve tavsiyelere toplumsal cinsiyet konularının dâhil edilmesini teşvik etmektedir.

Bu Uluslararası Gün'de, toplumsal cinsiyet eşitliği ve gezegenin korunmasının el ele gittiği bir dünya için kadınların çok taraflılık çabalarına tam katılımını arzulamaktayız. Zira yüzyılımızın bu iki büyük zorluğu ayrı ayrı ele alınamaz, ancak birlikte üstesinden gelinmelidir.

Ve şimdi harekete geçmeliyiz, çünkü mevcut hızla gidersek toplumsal cinsiyet eşitliğine tam anlamıyla ulaşmak 131 yıl sürecektir. Toplumsal cinsiyet eşitliği 2155 yılına kadar bekleyemez!

Bu yazı için https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000388393_eng?posInSet=2&queryId=N-EXPLORE-59ae36c3-26f5-48e3-9b33-5902f2407c9d adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.