Yetmiş yedi yıl önce, dünyanın dört bir yanından gelen temsilciler, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni kabul ederek insanlığa tarihi bir söz verdi. Bu temsilciler, her yerde, her insanın mahrum bırakılamayacağı haklarla doğduğunu kabul eden dönüştürücü bir fikri onayladı.
İnsan Hakları Günü’nü kutlarken, bu fikrin, ortaya çıktığı günden bu yana nesiller boyu değişen koşullar, siyasi çalkantılar ve değişen sınırlara rağmen varlığını sürdüren gücünü hatırlamaktayız. Silahlı çatışmalar ve hızlanan iklim değişikliğiyle karşı karşıya olan bir dünyada, insan hakları bireysel ve toplumsal hareketleri yönlendiren temel bir yol gösterici olmaya devam etmektedir.
İnsan hakları, düşüncelerimizi ifade ettiğimizde, topluluklarımızla bir araya geldiğimizde, özgürce öğrendiğimizde, adalet aradığımızda veya sadece korkusuzca hayatımızı yaşadığımızda mevcuttur. Bu yılın teması olan “İnsan Hakları, Günlük Yaşamımızın Temel Unsurları” insan haklarının resmî metinlerde belirtilen soyut ilkeler değil, günlük yaşamın temelleri olduğunu vurgulamaktadır.
Eğitim, bilim, kültür, iletişim ve bilgiyi geliştirme görevine sahip olan UNESCO insan haklarının savunulmasına sıkı sıkıya bağlılık ilkesiyle çalışmalarını yürütmektedir. Seksen yıldır, UNESCO çok taraflı iş birliğini güçlendirerek ve kapsayıcı, dirençli ve barışçıl toplumları teşvik etmek için temel özgürlükleri savunarak, insan onurunun herkes için yaşanabilir bir gerçeklik hâline gelmesi için çalışmaktadır.
İnsan Hakları Günü bir eylem çağrısıdır. UNESCO 80. yılını kutlarken, insan haklarının tam olarak gerçekleştirilmesini dayanışma, cesaret ve kolektif eylem gerektirdiğinin her zamankinden daha fazla farkındadır. Bugün ve her gün, UNESCO bu çabaya tüm kalbiyle bağlılığını göstermektedir.
*Bu metin https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000396647/PDF/396647eng.pdf.multi adresinden alıntılanarak Türkçeleştirilmiştir.