UNESCO Türkiye Millî Komisyonu
UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

Duyuru

UNESCO Genel Direktörü, Audrey Azoulay’in Dünya Görsel-İşitsel Miras Günü Mesajı

27.10.2020

Meksikalı şair ve UNESCO eski Genel Direktörü Jaime Torres-Bodet, arşivlerin "uçsuz bucaksız mezarlıklar" değil, "insan vicdanının sürekliliği" için hayati önem teşkil eden yerler olduğunu söylemiştir.

Tarihin genişliğine yayılan arşivler, parşömen ve kâğıttan fazlasıyla doludur, sonsuz çeşitliliğin sahipsiz bir hazinesidirler. Günlük nesnelerden resmi belgelere kadar, insanlığın şimdiye kadar ürettiği her şey bir arşiv oluşturmaktadır.

İnsan deneyimini kaydetmenin uzun geçmişinde, takdire şayan teknik yenilikler sayesinde, sesler ve görüntüler artık geçici olmaktan çıkmıştır.

Gelecek nesillere bu konuda ilave bir dikkate sahip olma görevi düşmektedir. Bunun sebebi ise, bu çok özel ve olağanüstü mirasın hem kırılgan hem de teknolojik açıdan zorlu olmasıdır.

Dünya Görsel-İşitsel Miras Günü, hayatımızda büyük bir yer kaplamasına rağmen çoğu zaman üzerinde durulmayan bu miras türünü vurgulamak için imkân yaratmaktadır.

İhmal, yetersiz depolama, eski formatlar ve okuma araçlarının yetersizliği sebebiyle çok fazla belge kaybolmuş, zarar görmüş veya silinmiştir. Hatta kimi zaman çelişen çıkarların kurbanı olmuşlardır.

Ancak bunların ortadan kaybolması, tüm insanlık için üzücü bir kayıp teşkil etmektedir. Öte yandan UNESCO, bu durumla savaşmaya kararlıdır.

1992 yılında kuruluşumuz, arşivcileri, kütüphanecileri, miras ve koruma uzmanlarını yakinen ilişkilendiren ve belgesel mirasını her şekilde korumayı amaçlayan “Dünya Belleği Programı”nı başlatmıştır.

Film makaralarını bulmak ve restore etmek için yıllarca harcanan çabaların ardından, 2001 yılında, yönetmenliğini Fritz Lang’ın yaptığı “Metropolis” filmi, Dünya Belleği Programı listesinde yer alan ilk film olmuştur. Şimdi ise, eksiksiz ve tamamen dijitalleştirilmiş görsel ve sinematografik sanatların yanı sıra, mimari ve kentsel gelişime de tanıklık etmek herkes için mümkün hâle gelmiştir. Ayrıca, bu tür bir tanıklık gelecek nesiller için de koruma altına alınmıştır.

Benzer bir azim, bizleri UNESCO arşivlerini ve UNESCO’nun tarihi görsel-işitsel koleksiyonlarını dijitalleştirmeye itmiştir. Bu proje, yüz binlerce belgenin, binlerce saatlik ses kayıtlarının, binlerce fotoğrafın ve saatlerce süren videoların, özetle tüm nesillere tanıklık etmiş yaşam ve bilgi parçalarının, yer aldığı bir dijital arşivle sonuçlanmıştır. Bu geniş kapsamlı içeriği dijitalleştirmek bu mirası onurlandırmakta ve kamu yararına olan mücadelesini sürdürmektedir.

Görsel-işitsel çıktıların devamlılığı ve formatların sürekli çeşitlendirilme ihtiyacı bu olağanüstü mirası korumak için gelişmiş teknik araçlar ile adanmışlık gerektirmektedir.

Bu nedenle, Dünya Görsel-İşitsel Miras Günü, ortak tarihimizin önemli bir parçasını oluşturan görsel-işitsel zenginliğimizi koruma çabalarımızı iki katına çıkarma imkânı tanımıştır.