UNESCO Türkiye Millî Komisyonu
UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

Duyuru

UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay’in İnsan Hakları Günü’ne Dair Mesajı

10.12.2023

10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni kabul etmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın enkazının ortasında uluslararası toplum, evrensel hak ve özgürlüklere dayalı kalıcı bir barış inşa etmeyi amaçlayan bir bildiri ile "tüm toplumlar ve tüm milletler için ortak bir başarı standardı" belirlemiştir.

Çatışmaların ve krizlerin arttığı bir dünyada, 10 Aralık İnsan Hakları Günü bize, kökleri ortak değerlere dayanan bu ortak insanlık vizyonuna olan sarsılmaz bağlılığımızı bir kez daha teyit etme fırsatı sunmaktadır.  Zira temel haklar tehdit edildiğinde tüm toplumlar tehlikeye girecektir.

İşte bu nedenle UNESCO 75 yıldır kendisini insan haklarını ve insan onurunu korumaya ve desteklemeye adamıştır.

UNESCO bu nedenle ırkçılık, antisemitizm ve her türlü nefret ve ayrımcılığa karşı mücadelede ön saflarda yer almaktadır. Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Küresel Forum’un 29 Kasım - 1 Aralık tarihleri arasında Brezilya’nın São Paulo kentinde gerçekleştirilen üçüncü edisyonu bu kararlılığı pekiştirmiştir. Forum, siyasi karar alıcıları, araştırmacıları, sanatçıları ve sivil toplum mensuplarını bir araya getirerek ırksal kapsayıcılığı ve toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen ve Yerli Halkların haklarını güçlendiren yenilikçi çözümler üretmelerini sağlamıştır.

İnsan haklarını ve insan onurunu savunmak, UNESCO’nun evrensel ve temel bir hak olan eğitimi dönüştürme çabalarının da temelini oluşturmaktadır. UNESCO sadece 250 milyon çocuğun okullaşmasını sağlamak için değil, aynı zamanda çağımızın sorunlarıyla ilgili kaliteli eğitime erişimini sağlamak için çalışmaktadır.

Bu çabalar, demokratik toplumlarımızın temelinin bir parçası olan bir başka temel hakkın, ifade özgürlüğünün korunması ile birlikte yürümektedir. İfade özgürlüğü sadece gazeteciler, sanatçılar için değil, aynı zamanda yayınları sebep gösterilerek giderek daha fazla saldırı altında kalan bilim insanları için de geçerlidir.  Bu nedenle UNESCO, dünya çapında araştırmacıların korunmasını güçlendirmeyi ve çalışmalarının bağımsızlığını garanti altına almayı amaçlayan yasal araçlar ve eğitim programları geliştirmiştir.

UNESCO ayrıca, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin toplumlarımızın barış ve istikrarı için hayati önem taşıyan etik meseleleri gündeme getirdiği bir dönemde, bilimsel ilerlemelerin insan hakları veya insan onuru pahasına olmamasını sağlamak için çalışmaktadır.

UNESCO’nun 2021 yılında kabul ettiği Yapay Zekâ Etiği konusundaki öncü Tavsiye Kararının sahada uygulanmasını sağlamak için her gün gösterdiği çabaların ardında yatan neden de budur. Hâlihazırda 50’den fazla ülke, ilgili algoritmaların işleyişinin özünde insan haklarına, mahremiyete ve toplumsal cinsiyet eşitliğine saygı olmasını sağlamak amacıyla mevzuatlarını Tavsiye Kararı hükümlerine uyarlamak için çalışmaktadır.

Yine yeni teknolojiler konusunda, Kasım ayında toplanan UNESCO 42. Genel Konferansı, nöroteknoloji etiği konusunda yeni bir standart belirleme aracı geliştirmeye karar vererek, etik tehlikelerle dolu olduğu kadar umut vaat eden bir alanda düzenleme yapılması olasılığını ortaya koymuştur.

Bu nedenle İnsan Hakları Günü bize bu hakların hafife alınamayacağını ve etkinliğinin düzenli olarak kolektif taahhüt gerektirdiğini hatırlatmaktadır. Barış ve toplumsal ilerlemenin koşulu, UNESCO’nun eylemlerinin özü ve misyonu da budur.

 

Bu yazı https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000388005_eng?posInSet=3&queryId=N-9b14e343-25c6-4117-922c-ea7273c3271f için adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.