UNESCO Türkiye Millî Komisyonu
UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu

Duyuru

UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay’ın Dünya Afrika ve Afrika Kökenli Kültür Günü’ne Dair Mesajı

25.1.2024

UNESCO bu Dünya Afrika ve Afrika Kökenli Kültür Günü’nde, Afrika ve dünya genelinde Afrika kimliklerinin potası olan, zengin, çeşitli ve bazen de trajik bir mirası kutlamaktadır.

Bu mirası Benin’li filozof Paulin J. Hountondji’nin 2016 yılındaki: “Kimliğimiz henüz gelmemiştir. “Kendimizi bireysel ve kolektif olarak geleceğe nasıl yansıtacağımız geçmişimizde değil, geleceğimizdedir.’’ sözlerini aklımızda tutarak kutlamaktayız.

Onun izinden giderek bu Dünya Günü’nde diyoruz ki, Afrika ve Afrika kökenli kültürlerin sadece geçmişin hazineleri değil, aynı zamanda yerel kalkınmanın temeli haline getirilerek ve kendilerini yenilemeleri sağlanarak toplumların kalbinde yaşatılması gereken hazinelerdir.

Hem Afrika kıtasının kültürlerini hem de Afrika diasporalarının ve Afrika kökenlilerinin kültürel ifadelerinin tüm çeşitliliğini teşvik etmek için UNESCO’daki eylemlerimize rehberlik eden şey budur.

UNESCO, Afrika kıtasının somut mirasını tanıtmak için kararlı adımlar atmaktadır. Örneğin, UNESCO Dünya Miras Komitesi’nin Eylül 2023’teki 45. Oturumunun ardından, 100’den fazla Afrika alanı artık UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır. Uganda Kasubi’deki Buganda Kral Mezarları alanının UNESCO Tehlike Altındaki Miras Listesinden çıkarılması da büyük bir sevinçle ve yıllar süren çabaların ardından mümkün olmuştur.

Ancak Afrika ve Afrika kökenli kültür aynı zamanda somut olmayan mirasla da yakından ilgilidir. Afrika’dan 12 yeni unsur, uygulama ve bilgi birikimi, Aralık 2023’te UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesi’ne eklenmiştir.

UNESCO ayrıca tüm kültürel alanlarda Afrikalı sanatçıları ve kültür profesyonellerini desteklemek için çalışmaktadır. UNESCO, geçtiğimiz Ekim ayında Afrika’da moda endüstrisinin güçlü ve zayıf yönleri ile potansiyelini değerlendiren yenilikçi bir rapor yayınlamış ve Afrika’nın kitap endüstrisi için benzer girişim başlatmak üzeredir.

UNESCO ayrıca Afrika sinemasının canlılığını da desteklemektedir. Örneğin Netflix ile ortaklığının bir parçası olarak UNESCO, Afrika kıtasının sinematografik yaratımını desteklemek için genç yönetmenlere eşlik etmiştir.

Özellikle Afrika kültürünün mücevherlerini etkileyen bir problem olan kültürel varlık kaçakçılığıyla mücadele etmek için UNESCO, sadece geçen yıl kıtanın dört bir yanından 220’den fazla kolluk kuvveti, kültür uzmanı ve hâkime eğitim vermiştir.

Afrika sanat ve kültürü, aynı zamanda Hindistan’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne, Brezilya ve Avrupa’ya kadar uzanan Afrika diasporalarının ve Afrika kökenlilerin yaratıcı zenginliğiyle de ilgilidir.

Bugün, Afrika kıtasının ve Afrika kökenli insanların kültürlerini eşit şekilde tanımamız gerekmektedir. Küresel ölçekte Afrikalılığın temel boyutlarını dikkate alan bu yaklaşım, geçtiğimiz Aralık ayında Sao Paulo’da düzenlenen Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Küresel Forum’da lansmanını yaptığımız ve Şubat 2024’te yayınlanacak olan Afrika diasporalarına adanmış Afrika Genel Tarihi’nin yeni cildinin merkezinde yer almaktadır.

UNESCO bir başka önemli hatırlatma projesi olan Transatlantik köle ticaretinin tarihi ve günümüz toplumlarında hala görünür ve sorunlu sonuçları projesini de desteklemektedir.

Buna karşılık UNESCO, bu yıl 30. yıldönümünü kutladığımız ve özellikle köleleştirilmiş insanların ve onların soyundan gelenlerin katkılarını toplamak ve vurgulamak için çalışan “Köleleştirilmiş Halkların Rotaları’’ programına güvenmektedir. UNESCO 2024 yılında, kölelik ve köle ticareti ile bağlantılı yeni tarih ve anma yerleri ağını hayata geçirerek, bu tarihi miras alan toplulukları birbirine bağlamayı ve böylece tanıklıklarını daha iyi vurgulamayı amaçlamaktadır.

Kısacası, bugün kutladığımız Dünya Afrika ve Afrika Kökenli Kültür Günü, diğer tüm kıtalarda olduğu gibi Afrika’da da gelişen tüm bu Afrika kültürleridir. Zira Haitili-Kanadalı yazar Dany Laferriére’nin de ifade ettiği gibi, “Bizler doğduğumuz ülkelerden gelmek zorunda değiliz. Rüzgârın başka yerlere ekmeyi sevdiği tohumlar da vardır’’.

 

Bu yazı için, https://unesdoc.unesco.org/ark:/48223/pf0000388363_eng?posInSet=1&queryId=N-0f5736c5-3e55-4274-9d01-c4daaf3c18d7 adresinde yer alan metinden faydalanılmış, yazının Türkçe çevirisi yapılmıştır.